Cansu Dere, Acı Aşk’taki Oya rolünü nasıl aldı? Film icabı kör olmak ona ne hissettirdi? Niçin siyaset hakkında hiç konuşmuyor? Gerçekten soğuk ve kibirli mi? Modernlik ve gelenek hakkında ne düşünüyor? Çektiği ve kimseye göstermediği fotoğrafları, bir anda yüzbinlerce kişi nasıl gördü?..
• Acı Aşk’ın senaryosunu okuyunca ne düşündünüz?
Çarpıldım. Hakikaten çok şaşırtıcı bir hikaye anlatıyordu. Zor bir karakterdi Oya. Önce bazı deneme çekimleri yaptık. Onur Ünlü ile Taner Elhan’ın birlikte yaptıkları Polis, Güneşin Oğlu gibi çarpıcı filmleri beğeniyordum. Yüz yüze görüştüğümüzde de çok iyi anlaştık. Onların sahiden çok bilinçli bir sinema rotası tutturduklarını fark ettim.
• Filmde Oya’yı yani evli, fotoğrafçı, kör ve göründüğünden çok daha zeki bir kadını canlandırıyorsunuz.
Oya çok sıradışı bir karakter. Bu rolün hakkını verebilirsem, benim için çok önemli bir aşama olacağını anlamıştım. Ayrıca, ‘güzel kadın’ imajını öne çıkaran bir rol olmaması da beni çok cezbetti.
İNİŞLİ ÇIKIŞLI BİR KARAKTER
• Çağan Irmak’ın Kabuslar Evi serisindeki Takip adlı bölümde de güzelliğin ön planda olmadığı bir roldeydiniz...
Doğru. Onu da çok severek oynamıştım. Fakat Acı Aşk’taki karakter daha inişli çıkışlı biri. Bazen geride duruyor, bazen de en öne geçiyor.
• Film şehirde geçtiği halde bir Doğu kültürü vurgusu var. Öte yandan, Hollywood’un romantizm kalıplarının da dışında bir hikaye anlatılıyor. İşin bu yönünü siz nasıl yorumluyorsunuz?
Biz ne olursa olsun aşk, evlilik, kadın, erkek, affetme, ihanet gibi konulara tam anlamıyla Batılı gözüyle bakamıyoruz. Kendi kültürümüzü, duygularımızı inkar etmeden modernleşebilmeliyiz. Bu anlamda Acı Aşk cidden yerli ama hem de sürprizli bir film. İzleyicinin en çok da filmin bu yönünden ötürü heyecan duyacağını düşünüyorum.
• Filmde finali Oya’nın tavrı belirliyor. Gönül ilişkilerinde kadının tavrı mı belirleyicidir?
Kesinlikle evet. Kadının olgunluk ve anlayış seviyesi, ilişkinin de niteliklerini belirler. Erkeklerin kadınları anlaması zordur derler. Buna karşılık kadınların erkekleri anlaması gerekir. Oya Orhan’ı anlıyordu. Bu, Oya’yı küçültmediği gibi, güçlü ve etkili bir konuma taşıyordu.
• Yaşam tarzı anlamında modernlik ve gelenek size ne ifade ediyor?
Şu anda 30’lu yaşlarında ve mutsuz çok sayıda arkadaşım var. Modernlik, kadına güllük gülistanlık bir dünya sunmuyor. Elbette kültürel olarak bazı değişimler yaşadık, yaşıyoruz. Buna karşılık geleneksel değerleri tümüyle reddederek hayatımızı zenginleştiremeyiz.
MAYOLU HALİMDEN BIKTIM                
• Sizin hayatınızda hangisi ağırlık kazanıyor? Gelenek mi, modernlik mi?
Ben dengeli bir ailede büyüdüm. Babamın sözü geçer, fakat annemin istediği olur. Yani erkeğin sözünü kadın belirler, erkek de onu dile getirir (gülümsüyor). Kadın ile erkek arasında tam bir eşitlik olduğu fikrine katılmıyorum. Modernlik bunu kadına da erkeğe de zarar verecek tarzda, şekilci bir üslupla öneriyor. Bu anlamda ben geleneksel anlayışa bağlıyım.
• Domuz gribi olduğunuz söylendi, geçmiş olsun...
Hastane çekimlerinde hafif bir nezle anlattım. Bunu domuz gribi diye yazdılar. Dahası, mayolu fotoğrafımı kullanmışlar. Haberlerdeki bu fotoğraf ve metin uyumsuzluğuna hayret ediyorum.
• Çok popüler birisiniz. Magazin basınından şikayetçi misiniz?
İlkokuldayken bile kurmadığım türde basit cümleler yazılıyor ağzımdan. Yalan da yazılıyor. ‘Hastanede yattı’ demişler mesela. Ben evimde oturduğum halde, bazı demeçler vermişim gibi yayınlar yapılıyor. Bu gerçekten çok acayip. Tabii ki iyi gazeteciler var. Doğru haberler ve röportajlar da oluyor, olmuyor değil. Fakat işin öbür kısmı çok rahatsız edici.
• Politikayla ilgileniyor musunuz?
Tabii ki. Özgürlükçü ve adaletten yanayım. Politika hakkında çok konuşmak istemiyorum. Çünkü mesela Kürt Sorunu hakkında bir şey söylediğimde, basında mayolu fotoğrafla birlikte sunuluyor. ‘Kürt Sorunu hakkında şöyle düşünüyorum’ diyen mayolu bir kadın... Tam da bu nedenle bu tür konuları konuşmaktan çekiniyorum.
• Edebiyatla aranız nasıl?
İyi. Hatta yazıyorum da. Yazdıklarımı kimseye göstermiyorum. Sabahattin Ali ve Oğuz Atay en sevdiğim yazarlar.
• Filmde Seni Yakacaklar şarkısı çalınıyor. Siz arabesk sever misiniz? Orhancı, Ferdici ya da Müslümcü müsünüz?
Arabeskçi değilim. Fakat Orhan Gencebay’ın eski şarkılarını çok seviyorum. Ayrıca en sevdiğim şarkı Bir İhtimal Daha Var O Da Ölmek Mi Dersin.
• Televizyon izliyor musunuz?
Mecburen. Bazen dehşete düşüyorum. Sabah bir evlilik programına telefonla bağlanan adam ‘Ben senin dişlerini yaptırdım’ diye bağırıyordu. İnanılır gibi değil. İnsan utanıyor.
Filmdeki fotoğrafları ben çektim
• Acı Aşk’ta kör oldunuz. Bu rol, sizi körlük hakkında düşünmeye sevk etti mi?
Kesinlikle. Allah kimseye böyle bir imtihan vermesin. Bazen şımarıyoruz, şükür eksikliği oluyor.
• Kadın Kokusu’nda Al Pacino kördü ve aşağı doğru bakıyordu. Siz  yukarı doğru bakıyorsunuz, neden?
Çünkü filmde Oya’nın kocası Oya’dan uzun. O yüzden hep yukarı doğru bakıyor. Gördüğü zamanlardaki alışkanlığından ötürü. Ben de mesela 6 yaşında gözlerini kaybeden birinin durumunu merak ediyorum. Dünyayı hep o çocukluktaki görüşüyle mi hatırlar? Kendisi büyüdüğü halde, yine kendini küçük mü sanır?..
• Filmde, Oya’nın fotoğraf sergisinde yer alan fotoğrafları sizin çektiğiniz doğru mu?
Evet, hepsini ben çektim (gülüyor). 6 yıldır fotoğraf çekiyorum. Profesyonel sayılmam. Fakat bir ânı yakalamayı, portreler çekmeyi seviyorum. Giydirilmiş kadınlar, tasarlanmış dekorlar, mizansenler çekmiyorum. Açıkçası fotoğraflarımı kimseye göstermiyordum. Bu filmde benim çektiklerimin kullanılması Taner Elhan’ın fikriydi. Fotoğrafları görmek istedi. Sonra da onları filme taşıdı. Ben de şaşırdım. Bu fotoğraf konusunu kimseye söylemedik zaten. Arkadaşlarım ‘Yani şunu da mı sen çektin?’ diye soruyorlar.
Soğuk ve kibirli değil, utangacım  
• 2007’de ‘Akıllıyım, o yüzden hep iyi projelerde yer alıyorum’ dediniz mi?
Dedim. Aslında bir insanın ‘Ben akıllıyım’ demesi cidden çok tuhaf, hatta akıllıca da değil. Fakat güzellik ve zekanın yan yana gelemeyeceği düşüncesi yaygın olunca... Soruda da ‘Şanslısınız’ deniliyordu galiba, ben de ‘Şanslı değil, akıllıyım’ demiştim.
• Yazarlar mesela 60, 70 yaşında olgunluk dönemi eserlerini veriyor. Mankenler ve sporcular o yaşta olgunluk dönemi eseri veremiyor. Yaş, yaşlılık denince...
20 yaşıma geri dönmek istemem. İnsan okuyor, öğreniyor, olgunlaşıyor. Eskiden 30 yaş bana çok büyük görünürdü. Şimdi ‘30 yaş neymiş ki?’ diye düşünüyorum. ‘Şöyle yapın yaşlanmayın’ diyen reklamları da itici buluyorum. Neredeyse ‘Şu ürünü kullanın, ölmeyeceksiniz’ diyecekler. İnsan çoluğu çocuğuyla efendice yaşlanmayı başarmalı.
• Para hakkında ne düşünüyorsunuz?
Para gerekli. Fakat huzuru kaçırmamasına dikkat edilmeli.
• Piyangodan size 4 milyon çıksa, huzurunuz mu kaçar?
Büyük ihtimalle evet. Çünkü piyangodan gelen parayla, kazanılan para arasında fark var.
• Sizin için ‘soğuk, kibirli’ gibi yorumlar yapılıyor. Cidden soğuk ve kibirli misiniz?
Özellikle Ekşi Sözlük’te böyle söyleyenler çok. Bir tanesi de ‘Cansu Dere kendisine ‘Soğuk, baygın bakışlı...’ diyen 10 bininci kişiye yemek ısmarlayacakmış’ diye yazmış! (Gülüyor.) Belki fiziksel özelliklerimden kaynaklanıyordur. Ayrıca, birisi hakkında bir şey söylendiğinde, çoğu kimse o yargıyı kabul ediyor ve tekrarlıyor. Aslında utangaç bir insanım.
 
Biz seyirciye, seyirci bize sürpriz yaptı
İlk filmi Acı Aşk’la büyük takdir toplayan Taner Elhan Star Pazar’a özel açıklamalar yaptı...
• Cansu Dere’nin çektiği fotoğrafları satın almak isteyen oldu mu?
Yolda yürüyen adam fotoğrafını Onur Ünlü çok beğendi. Büyütülmüş kopyayı Onur için ayırttık.
• Acı Aşk, ilk uzun metrajlı filminiz. Filmin usta işi olduğu söyleniyor. İlk filmde bu ustalık nereden geliyor?
Yaşla ilgili bir şey. Genç yönetmen diyorlar ama yaş 40’a geldi. Ustalık tecrübeyle kazanılır, fakat yıllarca zihnimde o kadar çok film çektim ki... Sanırım bu beni ustalaştırmadıysa da olgunlaştırdı.
• Acı Aşk’ın ana fikri nedir?
Doğu kültürüne mensup insanlar, kadına, erkeğe, aşka ve evliliğe farklı bakarlar. Bizde evlilik arzulanan ve vazgeçilmeyen ya da dışına çıkılamayan bir kurumdur.
• Aşk filmlerinde aşk her şeydir. Bu filmde saf aşk yok. Daima başka hisler, düşüncelerle bir arada yürüyor aşk. Neden böyle?
Kişisel olarak benim aşka bakışım filmdekinden apayrı. Günlük hayatta aşk dediğimiz şey aslında bir mecaz.
• Filmi izleyenler alkışlıyor. Çıkışta Seni Yakacaklar şarkısını söylüyorlar. Bu derece sıcak, yoğun bir ilgi bekliyor muydunuz?
Biz seyirciye sürpriz yaptık, seyirci de bize sürpriz yaptı (gülümsüyor).
stargazete.com

Yorum Gönder Blogger

DİKKAT!
İfadeler şekiller, jpg, gif, png,bmp formatlarında resim, foto, video, müzik ekliyebilirsiniz.Resim eklemek için-- [img] resim linki [/img] // Müzik eklemek için :-- [nct]Müzik linki [/nct] Youtube Video ekleme:-- [youtube] Youtube Video Link [/youtube] Link kapanış kutucukların arasına boşluk bırakın
***KÜFÜR HAKARET İÇEREN YORUMLAR SİLİNECEKTİR***
Gülen ifade eklemek için işaretleri kullanın
:) (: :)) :(( =)) =D> :D :P :-O :-? :-SS :-t [-( @-) b-(

 
Tavizsiz © 2013. All Rights Reserved. Shared by WpCoderX
Top