İnsanlığın ilk çağlarında önce ateş bulundu, ateşle ısındılar, aydınlandılar, yemeklerini pişirdiler.
Ateşi bulan insanoğlu gittiği yerde her zaman ateş yakmak mümkün olmayınca, karanlıkta bir yerden bir yere giderken yolunu aydınlatma ihtiyacı duydu meşaleyi buldu.
Meşaleyi daha uzun ömürlü yanması için kullandıkları çeşitli hayvan ve bitki yağlarıyla desteklediler böylece daha iyi ışık ve uzun ömürlü bir aydınlatma bulmuşlardı. Zamanla buda yetmez oldu, meşale için kullandıkları hayvan veya çeşitli bitki yağlarıyla mum yaptılar. Mum yüzyıllar boyu kullanıldı, aydınlatılacak yerin büyüklüğüne göre mumlar yapıldı, bazı mumlar bir adam boyundan bile büyüktü ve çok kalındı, bunları cami, kilise, toplantı ve düğün yerlerinde kullandılar.
Bazı delikli kayanın veya bir kabuğun içine hayvanlardan, bitkilerden elde ettikleri yarı veya sıvı halde olan yağları yakmaya başladılar.
Topraktan yapılan kap kacak çeşitli çömleklerle birlikte insanlık tarihi gelişmeye devam ederken, yağ kandillerini icat ettiler. Topraktan yapılan bu kandiller bir çeşit çanak gibi içine doldurdukları yanıcı yağı yakarak aydınlanıyorlardı. Toprak kandiller madenciliğin gelişmesiyle, bakırdan, demirden çeşitli madenlerden yapılmaya başladılar.
Yer altından yeryüzüne çıkan yanıcı petrolde bazı yerlerde kullanılmaktaydı. Sönmeyen ateşler yakılırdı, bazen bu ateşler doğa olaylarıyla kendiliğinden yanardı. O bölgelerde yaşayan insanlar ateşe bile tapar, tanrı olarak görürlerdi.
Petrolün iyice yaygınlaşmasıyla, petrol kullanan lambalar icat edildi, bunlardan en yaygını gaz lambasıdır, camdan yapılmış olan lambanın içine petrolden üretilen gaz yağı denilen madde konulur fitili tutuşturulur, ince uzun camıda üstüne kapatılırdı böylece aydınlık verirdi.
Elektiriğin icadıyla birlikte ampül, florasan lambalar icat edildi.
Batarya, akü yani piller üretildi bunlardan el fenerleri yapılarak aydınlatma sağlandı.
offffffff ya öğretmen bana 80 verdi bu site yüzünden!
YanıtlaSiloley 55 aldım yuppi
YanıtlaSilyaşasınnn 95 aldım bu site sayesinde tşkler
YanıtlaSil