Cinsellikte dokunma, teknikleri yöntemleri

En son yaptığınız seks deneyimini bir düşünün? Birbirinize dokunmak için ne kadar zaman ayırdınız? Yeterince mi? Tamam diyelim ki göğüslere ve genitallere dokunmak sayılmaz diyorum. O zaman başka mı? Gerçek şu ki; çoğumuz dokunmanın gücünü ve hazzını hissetmek için yeterince zaman ayırmıyoruz. Öpüşmede olduğu gibi, ilişki ne kadar uzun sürerse dokunmak gibi “küçük şeylere” de o kadar zaman harcanıyor. Bu konuda kadınlar çok şikayetçi. Daha az el ele tutuşma, daha az sarılma, kucaklaşmaysa hiç. Dokunma “ön sevişme” ya da “gerçek seks”, yani cinsel birleşmeye ön adım kategorisine sokulur.

Aslında birçok çift ön sevişme olmadıkça ya da seksin bir parçası olmadıkça birbirlerine asla dokunmaz. Yaptıklarında da seks organlarına geçmeden önce birbirlerine bir dakikadan az dokunurlar. Ama dokunmak “küçük bir şey” değildir. Çocukken dokunmaya can atardık. Dokunmak, insan gelişimi ve büyümesi için neredeyse yemek kadar gereklidir. Dokunmaya can atmak, yetişkin olunca kaybolmaz. Başka bir insanın nazik dokunuşu rahatlatıcı ve iyileştiricidir. Sık sık dokunulmanın daha uzun ve daha mutlu yaşamanıza yardımcı olabileceği söylenir. Kısa bir süre içinde daha iyi hissetmenizi sağlar. Dokunmanın stres seviyesini, tansiyonu, hem dokunanın hem de dokunulanın kalp atış hızını azalttığı hem de beynin “iyi hissetme” kimyasalları olarak bilinen endorfinleri salgıladığı görülmüştür. Rahatlatıcı, sevecen ya da cinsel olarak uyarıcı olabilir veya hepsi aynı anda olabilir.