Motosikletle Türkiye ve İran gezisi- 7

Herhangi bir heykel çalışmasını bu kadar beğeneceğimi tahmin etmezdim.Ahad husseyni adlı yaşayan tebrizli bir sanatçının genelde savaş karşıtı temalarla yapılmış eserleri:

"İnsan ömrü"















"İlkel ve modern insan"



"Savaşanlar"





"sefiller"



özgün adını unuttum







"savaşçılar"




"gövdesi askerlerden oluşan savaş canavarı"





"siyasi mahkumlar"










"Afrika"



"taht-ı cemşit"



Akşam oldu.Tebrizde kalmaya ve yıkanmaya karar verdik.


Üniversite öğrencisi "SALAR" ve telefoncu"BEHZAT" bize istediğimiz şartlerda otel bulmak için dört döndüler.



Küçük,temiz ve ucuz bir otel bulduk.



Mimarlık öğrencisi "salar"ın Türkçesi çok güzel."Çocukluğumdan beri türk televizyonlarını izliyorum" diyor.üniversitedeki sınavlarını bitirmiş,memleketine dönüyordu.Otobüsünün kalkış saatine kadar bizimle kalıyor.Habire sorular soruyor.Adam olacak bu çocuk


 
Sabah tembellik edip uyuduk.Öğlene doğru Tebrizden ayrılıyoruz.Hedefimiz "KAZVİN"




Oldukça yavaşız.Yolda habire mola veriyoruz.Lagara lugara çay sigara



Yolda bu isviçreliye rastladık.14 aydır yolda imiş.Hindistandan Avustralya'ya gidecekmiş.25 kilo verdim diyor.Bisikletinde "maniac on board" yazıyor




Geç kaldık. Kazvin'e az kala yolda bu herifleri boş bidon sallarken gördük.
Kamyonetlerinin benzini bitmiş."Kimse durmadı siz durdunuz,diyor" 2 litre benzin veriyoruz.Lütfen Bizi takip edin diyor.




Benzinliğe vardık."Ebulfazl" ve amcaoğlu nasıl teşekkür ediyorlar.Fırıncıyım Tahrana "çörek" götürüyorum diyor."Ne olur menim konağım olun" diyor."
imkansız olduğunu söylüyoruz.O zman depolarınızı dolduracam diyor.
Biz de parasını vermek kaydıyla kabul ediyoruz ve devletin kendisine verdiği indirimli karttan benzin alıyoruz.

Yüz bin ısrarla "çörek" veriyor,dönüşte muhakkak beklediğini söylüyor.






Gece kazvine vardık ve polisin bize gösterdiği yere çadırımızı kurduk.








Yanıbaşımızdaki bu herif "tom ve jerry" yi farsçaya çeviren adammış.




ertesi sabah Hasan Sabbah'In "ALAMUT" kalesine gitmek üzere yola çıkıyoru.Kazvine 110 km uzaklıkta bir köyde.Yollardaki uçurum ve virajlardan bi ara kendimi "Artvin"de hissettim

çay molasında bu beyaz eşek hasan abinin ilgisini çekti.Eşeğin karnı fena şekilde yara olmuş.Hasan abi sahibine gösterip "günah,günah" diyor.herif kahkahalarla gülerek arkadaşına anlatıp kafa yapıyor.Abim sinirlendi.Yüksek sesle basıyor kalayı:"Senin yedi sülanenin ruhuna mevlut okuyim"

Allahtan ortalıkta türkçe bilen kimse çıkmadı.




Yorulduk.Alamut yolunda kahvaltı ve çay molası











Zor bulduğumuz ağaç gölgesinde şekerleme molası










5 saat sonra nihayet Alamut kalesi gözüktü.Şu gözüken devasa kayanın üzerinde.




_________________
"Seyahat Ya Resulallah"